Serkan Azeri: Eğlenceli Bir Hayat İçin Kurulan Renkli Düşler

Share Button

Eğlenceli, gösterişli bir yaşam tarzı birçok insanın içinde olmak istediği renkli görüntülerin büyüsünü sunar çoğu zaman. Böyle bir yaşam tarzı bazı insanlar için “an”ın hakkının verilerek yaşandığı bir amaç boyutunda olurken, bazıları için de hayatın gerçeklerinden uzaklaşmak adına kendisini kısa süreliğine iyi hissettiren bir kaçış sürecine dönüşebilir.

Yukarıda bahsettiğimiz bu yaşam biçimi kadının bakış açısında doğal olarak farklı yansır. Bir kadın için eğlenmek, derininde olan duygusunu, zarifliğini ve estetiğini doya doya hissedeceği, iç benliğini ödüllendireceği bir fırsat olabileceği gibi, günlük yaşamın sorumluluklarının, yalnızlığın ve baskıların getirdiği psikolojik etkilerden uzaklaşma arzusunun peşine düştüğü bir kaçış durumu da olabilir. Gerçekte içinde olunmayan fakat her daim düşte kurgulanmış ve bir parçası olunmak istenen sadece “eğlenilen” bir hayat, reel yaşamın gerçeklerini bir kenara bırakarak kısa bir süreliğine de olsa sığınılan yapay bir tatmin yaratır. Yaşanılan gerçekle arzu edilen eğlenceli yaşam bu noktada karşı karşıya gelir ve çatışır. “Görünenin ardındaki görünmeyenin” gerçekliği, yüzdeki bir ifadede, bir bakışta veya beden dilinde kendini ele verir.

Hatice Aras, cam altı tekniğinde yaptığı resimlerinde yıllardır yaşadıkları reel hayatlarından, acılarından ve sorunlarından bir anlığına da olsa uzaklaşarak renkli ve eğlenceli bir hayatın büyüsüne kendini kaptırıp, protest bir tavırla eğlencelerin başrolüne kendilerini koyan, yaşamayı arzu ettiklerini kısa süreliğine de olsa eğlence içinde gerçekleştirmeye çalışan kadınların düşlerini gözler önüne seriyor. Eğlenilen zaman sürecini oluşturan müziğin, dansın ve keyifli sohbetlerin geri planında kalan gerçek yaşamlarına dair ipucu verebilecek her türlü detaydan tamamen uzaklaşmış görüntüleriyle, büyük, belirgin gözleriyle, renkli ve çoğu zaman gösterişli elbiseleriyle, abartılı makyajlarıyla, protest tavırlarının bir yansıması olan rahat veya hareketli beden jestleriyle iç dünyalarında hissettikleri gerilime ve içinde bulundukları hayatın sorunlarına adeta sırt çevirerek başkaldıran duruşlarıyla karşımıza çıkan bu kadınlar, cam altı tekniğinin yarattığı renk cümbüşüyle fantastik atmosferin içinde karakteristik bir boyutta şekilleniyorlar.

Kadın bedeni tarihsel süreç içinde başlı başına bir konu olarak sanat yaratımında daima ilgi çekmiştir. Hatice Aras, kadın bedenini estetize ve idealize etme anlayışına bağlı kalmaz. Kadın bedeniyle Hatice’nin kurduğu bağ, kadının özünde sahip olduğu anaçlık ve dişiliğin belirgin vücut ölçülerinde anlam bularak vurgulanmasıdır. Tarih öncesi çağların ana tanrıça idolleri ve heykelciklerinde gördüğümüz kadının doğasında var olan doğurganlığa gönderme yapan belirgin vücut hatları, O’nun karakterize ettiği kadın figürlerinde de dikkatimizi çekiyor.

Arka planın renkliliği, nesnelerin ve figürlerin kompozisyonlar içerisindeki konumları, bu eğlenceli hayat görüntülerini sanki zaman ve mekân kavramlarının birbiri içinde eridiği düşsel sahneler boyutuna ulaştırıyor.

Hatice Aras resimlerinde, vücut çizgilerinin belirgin yapılarıyla, büyük gözleri ve ışığın yarattığı etkinin oluşturduğu bazı yüzlerdeki maske izlenimi veren görsellikleriyle, kendine

özgü bir anlayışta işlediği kadınlarını, kurgulanmış eğlenceli yaşam sahnelerinin kahramanlarına dönüştürüyor.

Share Button

Yorumlar kapatıldı.