İdil Mirata Tokdemir: Sanatta Acıyı Deneyimleme ve Eylemsel Mutilasyon (3)

Share Button

Bedenini sanatı için kullanan bir başka sanatçı, Kıbrıs asıllı Avustralya’lı Stelarc (1947), insan bedeninin ‘süresi dolmuş, köhneleşmiş ya da biyolojik olarak yetersiz’ olduğu düşüncesi ile kendi bedenini fazlasıyla manipule ve tahrip etmiş, fiziksel sınırların çok ötesine geçmiştir. Stelarc insan bedeninin geliştirilip, iyileştirilebileceğini ve tüm organları çıkartarak, yerine sağlam, insan yapımı organların yerleştirilmesi gerektiğini düşünüyor.

DEVAMINI OKUYUN
Share Button

İdil Mirata Tokdemir: Sanatta Acıyı Deneyimleme ve Eylemsel Mutilasyon (2)

Share Button

Bedeni bir otorite nesnesi olarak sorgulayan Dr. Hülya Ulaş Feyzioğlu, çalışmalarını, özellikle bedenlerine acı çektirerek sahneleyen sanatçıları şöyle değerlendiriyor:

Çalışmalarında bedenlerini derilerinden arındırarak, onları kimliklerinden soyunduranlar, bedenlerine bizzat kendileri acı vererek, bedenin acı eşiklerini zorlayanlar, bedenlerini bazen mekan, bazen de sanatsal çalışmaların malzemesi olarak işleyen sanatçılar arasında Hermann Nitsch, Marina Abramoviç,

DEVAMINI OKUYUN
Share Button

İdil Mirata Tokdemir: Sanatta Acıyı Deneyimleme ve Eylemsel Mutilasyon (1)

Share Button

İnsanoğlu zamanın başlangıcından bu güne, doğumuyla birlikte yanında getirdiği ve son nefesine kadar hiç ayrılmadığı, ancak çoğu zaman ötelediği ve kaçtığı bir gerçeklik içinde varolmuştur: Acı.

Acı, bireyin kendisi ve çevresi ile ilgili tüm ilişki ve deneyimlerini; kişisel ve evrimsel gelişimini; varoluş amacını ve en önemlisi benliğini sorgulama ve bunun yarattığı bir farkındalık halidir. İlginçtir ki acı çeken kişi, bilincinde olsun veya

DEVAMINI OKUYUN
Share Button