Ufuk Güneş: Sanatta Yücelik

Share Button

Edmund Burke, “Yüce ve Güzel Fikirlerimizin Kökenine Yönelik Felsefi Bir Soruşturma” (1757) adlı kitabında filozofların ve sanatçıların duygusal ve duyusal algıyı kavramsallaştırma biçimini temelden değiştiren estetik deneyimin çığır açan bir keşfini temsil eder. Geleneksel estetik teorilerinin aksine Burke; yüceyi ezici güç, dehşet ve aşkınlık ile karakterize edilen radikal olarak farklı bir estetik kategori olarak önerir.

Burke için yücelik, derin psikolojik

DEVAMINI OKUYUN
Share Button

Hafızalara “Keşanlı Ali Destanı”ndaki oyunuyla kazınan tiyatrocu Engin Cezzar, 82 yaşında yaşamını yitirdi

Share Button

Geçirdiği felç nedeniyle 7 yıldır yatağa bağımlı yaşayan Engin Cezzar 28 Ocak Cumartesi günü hayatını kaybetti. Engin Cezzar’ı rahmetle anarken kederli ailesine ve dostlarına en derin taziyelerimizi sunuyoruz.

Çok sayıda tiyatro oyununda yer alan ve yönetmenlik yapan Cezzar, 1935 yılında İstanbul’da doğdu. Robert Kolej’de başlayan tiyatro ilgisi üzerine, ABD’de Yale Drama School’da ve Actors Studio’da eğitim alarak tiyatro sanatçısı oldu.

Hamlet rolü ile Şehir Tiyatrolarında oyunculuğa başlayan Cezzar, Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu ile uzun yıllar oyuncu ve yönetmen olarak çalıştı.

Dormen Tiyatrosu, Devekuşu Kabare, İstanbul Devlet Tiyatrosu ve Antalya Devlet Tiyatrosunda çalıştı. Sinema ve dizi filmlerde de rol alan sanatçı, “Kaldırım Serçesi” adlı filmin yönetmenliğini ve yapımcılığını da üstlendi.

Eşi Gülriz Sururi’nin yazdığı “Ayşe Opereti”nin yanı sıra “Ağustos Böceği”, “Güneş de Batar”, “Biz Kadınlar”, “Evet, Evet, Evet”, “Yalan Dünya”, “Budala”, “Yedi Kadın”, “Kadı”, “Bir Şehnaz Oyun” isimli eserleri yönetti.

Cezzar, “Hamlet”, “Otello”, “Canlı Maymun Lokantası”, “Midas’ın Kulakları”, Keşanlı Ali Destanı”, “Teneke”, “Ayak Takım Arasında” ve Kız Tavlama Sanatı” adlı önemli eserlerde rol alırken, “Sağır Oda”, “Abdülhamit Düşerken”, “Hızır Bey”, “Kaldırım Serçesi”, “Keşanlı Ali Destanı” ve “Bay Alkolü Takdimimdir” isimli filmlerde yer aldı.. DEVAMINI OKUYUN

Share Button

Sanatçı Bedia Dipşo’yu kaybettik.

Share Button

Uzun süredir Bodrum’da yaşayan sanatçı Bedia Dipşo, 28 Ocak Cumartesi günü geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Bedia Dipşo’yu rahmetle anarken kederli ailesine ve dostlarına en derin taziyelerimizi sunuyoruz.

Bedia Dipşo, 1956 Düzce doğumludur. Ankara’da desinatörlük öğrenimi gördü. Daha sonra yerleştiği İstanbul’da, 1988-1994 yılları arasında, çeşitli atölyelerde özel sanat eğitimi aldı. İlk kişisel sergisini 2002 yılında açtı. Kişisel sergilerinin yanı sıra birçok sanat fuarı ve karma sergiye katılan Bedia Dipşo çalışmalarını İstanbul ve Bodrum’daki atölyelerinde sürdürdü. Modern bir izlekten yürüyen Dipşo’nun eserlerini, ışık, espas, yazı, ses, ritm, hareket, boşluk, doluluk vs gibi kavramlar üzerinden, kaligrafik imgelerle oluşturmuştur.

DEVAMINI OKUYUN

Share Button

YENİ YILDA EDEBİYATİST’TEN MERHABA,

Share Button

 

Sevgili okurlar,

Kayıplarla dolu bir yıl geçirdik. Patlayan bombaların haberleriyle karamsarlığımız artarken yaşama sevincimiz eksildi. Geleceğin belirsizliği, sokakların eskisi gibi olmayışı ise içe dönük halimizi pekiştiriyor git gide. Kendimize dönüp yalnızlaştığımız, kimsesiz bir zamanda yaşıyoruz. Sıradan yaşamımız korku ve kaygı içinde şimdi. Huzursuz, suskun her birimiz…

Ama EDEBİYATİST kendi yoluna, yönü okuruna doğru titiz, ağırca, yazının inceliğini, kırılganlığını bilerek devam ediyor. Kalem elden düşmesin, susan diller şiir olsun, öykü olsun, okunsun, dokunsun istedik. Elbette hüzün yansıdı dergimize. Bu yılın ilk dosya konusunu, “Mektuplar”a ayırdık. Dile gelmeyen acıların, sonsuz suskunluğun, ümidin, ümitsizliğin kâğıda yansıdığı edebi yazın türü olarak da edebiyatta yeri olan mektubu inceleme nedeni biraz da yaşadığımız bu olumsuz durumlar oldu. Usta kalemlerin mektuplarında insanlığın savaşta, aşkta, açlıkta eşitlendiğini görmek bize neler hissettirir bilemiyoruz ama bu ay yürekten taşan, düşündüren pek çok yazıyla ortaya çıktık. Hem derginin yıldönümünü hem de yeni ekip arkadaşlarımızın aramıza katılımının kutlamasını yapalım olmaz mı?

“Bir Yazar Niye Aşk Mektubu Yazar?” başlığıyla Mahmut Şenol,

“Mektuplardan Selam Olsun…” diyerek eski dost mektuplarıyla Işık Öğütçü,

“Nafia Hanım”a yazdığı mektupla C. Hakkı Zariç,

“Edebiyatta Mektup” konusunu özetleyen yazısıyla Ramazan Çinko,

“Şiddet, Ahlak ve Aşk” başlığı altında incelemesiyle Pınar Doğu,

“Anna Ahmatova”nın yaşamını, şairliğini duygu diliyle anlatan Sema Güler,

“Düşünmeden İnananlar İçin” adlı ilginç yazısıyla Yurdagül Sayıbaş,

“Ortodokslular” adlı sanat eleştirisi yazısıyla Utku Varlık,

Müzikte Pink Floyd grubundan “Syd Barrette”i Suat Bilgi,

Sinemada “Paradjanov” adlı efsane Ermeni Yönetmeni Sevan Ataoğlu yazdı.

Söyleşilerimizi ise, “Kızıma Mektuplar” adlı kitabı doğrultusunda Emre Kongar’la, Gülşah Elikbak

2016 Yılı Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü alan Haluk Oral’la, Ülkü Burhan

Daha bitmedi.

Geleneği yeniden gündemde tutan, vefalı, görgülü kuşak şairlerimizden,

Tuğrul Tanyol, Lale Müldür, W. Bahadır Bayrıl, Tarık Günersel şiirlerini nezaketle gönderdiler.

Tarihle ve tarihin tüm oyuncaklarıyla oynayan şair Oğuzhan Akay’ı, Oya Uysal’ın şiirlerini bu sayımızda yer verdik.

Gökhan Arslan, Cihan Oğuz, Ramazan Parladar, Derya Çolpan, Didem Gülçin Erdem, Emel İrtem,

Serdar Koçak, Gökçenur Ç., Mustafa Atapay, Betül Tarıman, Gültekin Emre, İlayda Vurdum, Dolunay Aker, B. Bulut Sağlam diğer şairlerimiz. Şiirleriyle EDEBİYATİST için unutulmaz bir sayı yarattılar.

Ve bir çeviri şiir; Joseph Haydn / Yaradılış Oratoryosu’nu Almanca aslından Süha K. Ergand siz okurlarımız için dilimize çevirdi.

EDEBİYATİST öyküsüz olmaz elbette.

Yeni yılın ilk sayısında değerli öykücülerimizden klişeden uzak, sağlam öyküleriyle varız.

Feryal Tilmaç’dan “Salyangoz”

Şengül Can’dan “Parotis”

Nil Sakman’dan “Bir İhtimalin Anatomisi”

Melike İnci’den “Yüzleşme”

Tekgül Arı’dan “Teyel”

Yaprak Öz’den “Dramatika”

M.Özgür Mutlu’dan “Hıp, Tuttum Dilimi”

Devrim Altıkulaç’tan “Nehir”

Lal Hitay’dan Mutlu Burak’ın Öyküsü

Yunus Bektaşoğlu’ndan “Değinmeler”

Hakan Sipahioğlu’ndan “Can Suyu”

Bir kitap tanıtımı;

Carlos Maria Dominquez’in Kağıt Ev adlı eserini Fatma Nuran Avcı yazdı bu kez, özgün anlatımıyla. Sürprizimiz de Bulmaca. Ersin Tezcan hazırladı.

Her işin önüne engeller çıkacaktır. Sorunlar biteceğe benzemiyor. Koşulların ağırlığı altında ezilmeden, iyi edebiyat adına ne yapabiliriz sorusuna verecek cevaplarla meşgul zihnimiz. Tek amacımız sayfalar içinde siz okurlara hayata dair, insana dair ne varsa bir parça bulmanızı sağlamak. Büyük vaatler, büyük tartışmalar ya da büyük hedeflerden çok okuruyla kenetlenmiş, güvenini kazanmış EDEBİYATİST olmak istiyoruz.

Sevgili okurlar, yeni EDEBİYATİST ailesi olarak yeni yılınızı kutluyoruz.

Traduire DEVAMINI OKUYUN

Share Button

!f İstanbul bu yıl “İyileştiren Şeyler” diyor!

Share Button

İş Bankası Maximum Kart’ın ana partnerliğinde düzenlenecek 16. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin basın toplantısı bugün Soho House İstanbul’da yapıldı. 34ülkeden 146 yönetmenin toplam126 filminin gösterileceği festivalbu yıl “İyileştiren Şeyler” temasıyla yola çıkıyor;16-26 Şubattarihlerinde İstanbul’da, 2-5 Mart tarihlerinde de Ankara ve İzmir’de sinemaseverlerle buluşuyor.

 

İş Bankası Maximum Kart’ın 5. kezana partnerliğinde düzenlenecek 16. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin basın toplantısı bugün Soho House İstanbul’da yapıldı. Festival direktörleri Serra Ciliv ve Pelin Turgut’un !f 2017 programını tanıttıkları toplantıya, !f İstanbul ana partneri İş Bankası Maximum Kart adına Bireysel Bankacılık Pazarlama Müdürü Burak Sezercan ve !f Yarın sponsoru Samsung adına Samsun Electronics Türkiye Mobil Ürünler Kıdemli Pazarlama MüdürüBurak Desticide konuşmacı olarak katıldı.

Ciliv: “İlhamı Jodorowsky’den aldık”

Festival direktörü Serra Ciliv, bu yılın temasının “İyileştiren Şeyler” olduğunu belirtti ve  şunları söyledi: “Bu ülkede yaşayan herkes gibi, bizim de ‘bizlere ne güç verir? Ne şifa verir?’ soruları hep aklımızdaydı bu yılki festivali hazırlarken. Alejandro Jodorowsky’le !f’te bir kaç yıl önce yaptığımız bir röportajda ‘Dünyayı değiştiremeyiz, çok büyük; ancak, iyileştiren şeyler yapabiliriz. İyileştiren sanat, iyileştiren müzik, iyileştiren ticaret’ demişti. Biz de ‘İyileştiren Şeyler’i konuşmaya başladık. Bizi zor zamanlarda ne iyileştirir diye birbirimize sorduğumuzda herkesin cevabı az çok aynıydı: bir arada durabilmek, konuşabilmek ve ışık tutan filmler, kitaplar, şiirler…”

 

!f 2017’nin yenilikleri

Bu yıl !f İstanbul ve Samsung ortaklığıyla bomontiada Alt Sanat Mekânı’nda gerçekleşecek !f Yarın Sanal Gerçeklik ve İnteraktif Hikâyeler Sergisi için çok heyecanlı olduklarını belirten Pelin Turgut ise bu yılın yeni bölümlerini anlattı: “Gerçeğin ne olduğunun tartışıldığı bir dönemde yeni nesil belgeselleri bir araya getirdiğimiz‘Görme Biçimleri’ bölümü, adını yakın zamanda kaybettiğimiz ve çok sevdiğimiz John Berger’dan aldı.Çok sesli hikayeciliği desteklemek üzere son üç yıldır !f İstanbul ve Anadolu Kültür’ün ortaklaşa kurduğu Yeni Film Fonu’na bu yıl ek olarak Ortadoğulu belgeselcileri İstanbul’da bir araya getireceğimiz Doc Lab adlı belgeselciler buluşması düzenliyoruz. Bu yılın bir diğer önemli yeniliği Samsung desteğiyle gerçekleşen !f Yarın bölümü. Geleceğin sinemasını sadece anlatmakla yetinmeyip, bizzat deneyimleten bu sanal gerçeklik platformu ve sergisi, bu alanda yılın en çok konuşulan işlerini İstanbul’a getiriyor.”

 

5 yıldır İş Bankası Maximum Kart ile birlikte
İş Bankası Maximum Kart adına konuşan Bireysel Bankacılık Pazarlama Müdürü Burak Sezercan, !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali ile 5 yıldır sürdürdükleri işbirliğinden büyük mutluluk duyduklarını belirtti ve şunları söyledi: “Dünya değişiyor, hayatlar, beklentiler değişiyor. Özellikle içinde bulunduğumuz Dijital Çağ’da yaşadığımız hızlı teknolojik gelişmeler insan hayatının değişiminde büyük rol oynuyor. Değişime uğrayan yeni şeyleri artık eski kelimeler ile tanımlamakta zorlanıyoruz. !f İstanbul, 16 yıldır sürdürdüğü anlamlı yolculuğunda tüm bu değişimleri her yıl toplumsal menfaatleri, kaygıları, ümitleri odağına alarak sinema sanatı ile çok güzel anlatmayı başarıyor. Ruhlarımızı iyileştirici, yeni bakış açıları kazandıran filmlerden başarılı sentezler yapıp sinemaseverler ile buluşturuyor. Bu senenin programına baktığımızda insanı insan yapan ortak öğeleri işleyen, birleştirici eserleri görüyoruz. 16. yılında !f yine hayal gücüne, rüyalara, hepimizin içindeki özgür, geniş alanlara ve yaratıcılığın olasılıklarına işaret edip, sinemaseverlere ‘Kaçırmayın’ diyerek şifa olmak için sahneye çıkıyor.İşbirliğinin bizi heyecanlandıran diğer bir yönü, festival salonlarını ülkemizin toplam 30 şehrine ve hatta ülke sınırlarının dışına taşıyan !f². !f²’yi üniversiteli markamız İş’te Üniversiteli ile desteklemekten ötürü de ayrı bir heyecan duyuyoruz.”

Samsung ve !f İstanbul ortaklığı: !f Yarın
Samsung Electronics Türkiye Mobil Ürünler Kıdemli Pazarlama MüdürüBurak Destici ise, bu yıl ilk kez birlikte çalıştıkları !f İstanbul ile kurdukları ortaklığın çok değerli bir sonuca vardığını ve !f Yarın için büyük heyecan duyduklarını anlattı: “Bu yıl festival kapsamında bir ilki gerçekleşecek olan !f Tomorrow- sanal gerçeklik ve interaktif hikâyeler sergisi ile seyirciler, geleceğin teknolojisi sanal gerçeklikle tanışacak.Birbirinden farklı dünyalara yolculuk edecek. Samsung olarak, kültür sanat hayatına yeni bir soluk getiren !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’ne yeni nesil giyilebilir sanal gerçeklik ürünlerimizle ortak olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. !f YarınSanal Gerçeklik ve İnteraktif Hikâyeler sergisinde, 360 derece panoramik görüş açısı sağlayan Samsung Gear VR gözlüklerle sinematik bir sanal gerçeklik ortamı yaratacağız. Bugün dünyanın en inovatif teknoloji şirketlerinden biri olarak yenilikçi fikirler ve teknolojilerle dünyaya ilham vermeyi amaçlıyoruz. Bunu yaparken dünyayı değiştiren teknolojileri insanların günlük yaşamlarına dahil ediyoruz ve geleceğe yön veriyoruz. !f Yarın kapsamında sinemaseverler Samsung Gear VR deneyimi ile son yılların ses getiren filmlerini heyecan verici bir dünyanın içinde izleyebilecek.”

!f’li günler 16 Şubat’ta başlıyor!

16-26 Şubat 2017 tarihlerinde İstanbul’da, 2-5 Mart 2016 tarihleri arasında ise Ankara ve İzmir’de gerçekleşecek. !f İstanbul bağımsız sinemanın en iyilerini, yılın çok konuşulan ve bol ödüllü filmlerini sinemaseverlerle buluştururken, !f music filmleri ve etkinlikleriyle müzik tutkunlarının odağı olacak, !f Yarın ile sanal gerçeklik dünyasının sınırsız dünyasına sürükleyecek, dijital yayın ağı !f ² ile de 32 farklı kente !f filmlerini götürecek.

İstanbul’da yeni salon: Cinemaximum Akasya

!f İstanbul bu yıl İstanbul durağında, Cinemaximum City’s Nişantaşı, Cinemaximum Kanyon ve Cinemaximum Budak & CKM salonlarının yanına yeni bir sinema salonu daha ekliyor: Cinemaximum Akasya. Ankara’da Cinemaximum Armada, İzmir’de de Cinemaximum Konak Pier sinemalarındaki gösterimlerine ise devam ediyor. Festivalin etkinlik mekânları ise bomontiada, Babylon ve Alt Sanat Mekânı olacak!

 

Biletler biletix’te!

  1. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin biletleri 3-5 Şubat tarihlerinde İstanbul için, 17-19 Şubat tarihlerinde de Ankara ve İzmir için biletix’te % 10 indirimle ön satışa çıkacak,İş Bankası Maximum Kart sahiplerine %20 indirimle ön satışa çıkacak.. Bu yıl festival biletleri biletix’ten ve sinema gişelerinden satın alınabilecek.

 

Tüm öğrencilere !f bileti 2 TL!

Bu yıl !f İstanbul, genç !f’çilere özel bir indirimle geliyor. Öğrenci kimliğini gösteren !f’çilere hafta içi gündüz seanslarındaki filmler 2 TL’den satışa sunulacak. İş’te Üniversiteli ya da Maximum Kart sahibi öğrenciler ise aynı seansları 1 TL ödeyerek izleyebilecekler.

 

!f İstanbul’un diğer seanslar için bilet ücretleri ise şöyle olacak:

 

İstanbul

Hafta içi gündüz gösterimleri(19:00 öncesi tüm seanslar)

Tam: 10 TLÖğrenci:2 TL

Hafta içi 19:00 seansı ve sonrası ile hafta sonu tüm gün

Tam:20 TLÖğrenci: 17 TL

21:30 – 22:00 seansları

Tam &Öğrenci: 22 TL

 

Ankara ve İzmir

(19:00 öncesi tüm seanslar)

Tam: 10 TLÖğrenci:2 TL

Hafta içi 19:00 seansı ve sonrası ile hafta sonu tüm gün

Tam:19 TLÖğrenci: 16 TL

21:30 – 22:00 seansları

Tam &Öğrenci: 20 TL

 

İş Bankası Maximum Kartlılara özel avantajlar

Festivalde İş Bankası Maximum Kart sahiplerine özel olarak hazırlanan “Maximum Film” ve “Maximum Müzik” paketleri ile biletlerde % 50 indirim ayrıcalığı sunulacak. İş Bankası Maximum Kart sahipleri, “Maximum Film” paketiyle en az 4, en fazla 20 adet festival sinema biletini, “Maximum Müzik” paketiyle ise en az 2, en fazla 6 adet etkinlik biletini %50 indirimle satın alabilecekler. Paket almayı tercih etmeyen İş Bankası Maximum Kart sahipleri için de film ve etkinlik biletlerinde ön satışta %20 indirim ayrıcalığı sunulacak.

 

İş Bankası Maximum Kartana partnerliğindeve Mars Cinema Group ortaklığında yapılacak 16. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, 16 Şubat’ta İstanbul’da başlayacak ve 2 Mart’ta Ankara’ya ve İzmir’e uğrayarak 5 Mart’ta 16. yaş yolculuğunu tamamlayacak.

 

Ayrıntılı bilgi için:www.ifistanbul.com
DEVAMINI OKUYUN

Share Button

Oscar’larda !f İstanbul filmlerine 12 adaylık!

Share Button

Share Button