
Bedran TEKİN ‘Game Over’ 47×69 cm Kağıt Üzerine Pastel 2024
Türkiye ve dünyanın dört bir yanından sanatçıları, galerileri ve koleksiyoncuları bir araya getiren ArtAnkara Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı, 19-23 Şubat tarihleri arasında sanatseverleri bir kez daha başkentte buluşturdu. Bu yıl 11. kez düzenlenen fuara, Diyarbakır’ın ilk ve tek çağdaş sanat galerisi olma özelliğini taşıyan Rıdvan Kuday Gallery ilk kez katıldı. Galerinin kurucusu Rıdvan Kuday ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide, kuruluş sürecinden yürüttükleri faaliyetlere ve fuar için hazırladıkları özel seçkiye kadar pek çok konuyu ele aldık. Kuday, fuarın yoğun bir ilgiyle karşılandığını ve Ankaralı sanatseverlerin çağdaş sanata olan ilgisinin yüksek olduğunu belirtirken, fuarın uluslararası bir boyuta ulaşabilmesi için bazı önemli değişikliklerin yapılması gerektiğini de vurguluyor. Her geçen yıl sağlanan katkılarla Art Ankara’nın gelecekte çok daha güçlü bir noktaya ulaşacağına inanıyor.

RIDVAN KUDAY
İstanbul merkezli sanat hareketlerine kıyasla daha sınırlı bir yapıya sahip Ankara sanat çevresine Rıdvan Kuday Gallery gibi yeni aktörlerin katılımı, Art Ankara’ya yeni bir bakış açısı ve enerji kazandırıyor. Galeri, sergiler düzenleyen bir mekân olmanın yanı sıra, Diyarbakır’da yaşayan sanatçılar arasındaki etkileşimi güçlendirmeyi ve genç sanatçılar için bir öğrenme alanı olmayı hedefliyor. Aynı zamanda bir sanat eğitimcisi de olan Rıdvan Kuday’ın öğrencileri arasında yer alan İlhan Harun Can, Selman Sincar, İhsan Oturmak, Deniz Aktaş, Robin Çoban ve Mahmut Aydın gibi isimlerin, yıllar sonra Diyarbakır’a dönerek galeride düzenlenen sergilere katılmaları, bölgedeki genç sanatçılar için önemli bir rol model niteliği taşıyor.
Çağla AKINCI UYSAL: Galeriniz nispeten yeni olsa da siz sanat inisiyatiflerinin içinde uzun zamandır aktifsiniz. Bir galeri açma fikri sizin için nasıl olgunlaştı? Yerel sanat ekosistemi içinde nasıl bir boşluğu doldurmayı hedeflediniz?
Rıdvan KUDAY: Diyarbakır gibi köklü bir tarihe sahip ancak çağdaş sanat galerisi açısından eksikliği bulunan bir şehirde, sanatın ekonomik ve sosyal bir değer olarak daha fazla yer bulması gerektiğini düşündüm. Sanatçılar için uluslararası standartlarda bir sergileme alanı yaratmak, eserlerini koleksiyonerler ve sanat profesyonelleriyle buluşturmak, sanat ekonomisini güçlendirmek amacıyla Rıdvan Kuday Gallery’yi kurdum.
Ç.A.U.: Galeriniz sadece sergiler düzenleyen bir mekân olmanın ötesinde, Diyarbakır’daki sanat ortamına daha geniş bir katkı sunmayı amaçlıyor gibi görünüyor. Bölgedeki sanatçılar, sanatseverler ve koleksiyonerler arasında nasıl bir etkileşim yaratıyorsunuz? Sanata ilgi duyan yerel koleksiyonerlere ulaşabiliyor musunuz yoksa bu konuda hâlâ aşılması gereken engeller var mı?
R.K.: Galerimizde düzenlediğimiz sergiler, sanatçı konuşmaları, sanat koleksiyonculuğu üzerine oturumlar ve atölyelerle sanatçılar, sanatseverler ve koleksiyonerler arasında bir köprü oluşturuyoruz. Yerel koleksiyonerlere ulaşmak için sanatın yatırım ve kültürel birikim açısından değerini anlatan etkinlikler yapıyoruz. Ancak bölgedeki koleksiyoner sayısının azlığı hâlâ aşılması gereken bir engel olarak duruyor.

Rojbin EKİNCİ ‘İdeal Bir Pazar Akşamı’ 75×90 cm T.Ü.A. 2024
Ç.A.U.: Diyarbakır gibi çağdaş sanat sahnesi henüz kurumsallaşma sürecinde olan bir şehirde sanat galerisi işletmenin avantajları ve zorlukları neler?
R.K.: Avantajlarından biri, şehirde sanata duyulan ilginin artması ve yeni izleyici kitlesinin oluşması. Ayrıca, Diyarbakır kültürel açıdan çok katmanlı bir şehir olduğundan sanatçılar için ilham verici bir ortam sağlıyor. Zorluklar ise çağdaş sanatın henüz yeterince oturmamış olması, koleksiyoner kitlesinin sınırlı olması ve sanata ticari bir sektör olarak bakış açısının tam olarak gelişmemiş olması.
Ç.A.U.: Yerel izleyici kitlesiyle nasıl bir ilişki kuruyorsunuz? Sanata hâlihazırda ilgi duyan bir kitle mi geliyor yoksa yeni izleyiciler de kazanabiliyor musunuz?
R.K.: Galerimize gelen kitle içinde hem sanata hâlihazırda ilgi duyanlar hem de ilk kez bir sanat galerisini deneyimleyenler var. Eğitim programları ve etkinliklerle yeni izleyiciler kazanmaya önem veriyoruz. Sanatı günlük hayatın bir parçası hâline getirmek için erişilebilir sergi içerikleri ve rehberli turlar düzenliyoruz.

Robin ÇOBAN ‘SCHIELE’YE SAYGI’ PAPIA MAŞA 40x60x12 cm 2021
Ç.A.U.: Açıldığınız döneme kıyasla Diyarbakır’daki sanat ortamında nasıl bir değişim gözlemliyorsunuz? Galerinizin bu değişimde nasıl bir katkısı olduğunu düşünüyorsunuz?
R.K.: Son yıllarda Diyarbakır’daki sanat etkinliklerinin arttığını, galerimizin de bu süreçte bir merkez işlevi görmeye başladığını gözlemliyoruz. Sanatçılar için yeni sergileme alanlarının oluşması, koleksiyonerlerin ilgisinin artması ve sanat üzerine yapılan tartışmaların çoğalması, galerimizin katkı sunduğu değişimler arasında.
Ç.A.U.: Geleneksel galeri anlayışında galerici-sanatçı ilişkisi çoğu zaman ticari dinamikler üzerinden şekillenirken, siz sanatçılarla hiyerarşik olmayan bir bağ kurduğunuzdan bahsediyorsunuz. Bunu biraz açabilir misiniz? Sanatçılarla nasıl bir iletişim ve iş birliği modeli geliştiriyorsunuz?
R.K.: Sanatçılarla ticari bir ilişki kurmaktan çok, onları destekleyen, üretim süreçlerine dahil olan bir iş birliği anlayışını benimsiyoruz. Sergi hazırlıkları sürecinde sanatçılarla birlikte çalışarak projelerini geliştirmelerine yardımcı oluyoruz. Onlara yaratıcı özgürlük tanırken sanatsal pratiklerini sürdürebilmeleri için profesyonel destek sunuyoruz.

Bahattin EREN ‘İsimsiz’ 120×100 cm T.Ü.Y.B 2025
Ç.A.U.: Sergi programınızı oluştururken hangi kriterleri gözetiyorsunuz? Bir serginin şekillenmesi sizin için daha çok sanatsal bir öncelik mi yoksa izleyiciyle kuracağı bağ da kararınızı etkiliyor mu?
R.K.: Sanatsal öncelik ve izleyiciyle kurulacak bağ arasında dengeli bir seçim yapmaya çalışıyoruz. Diyarbakır ve bölgenin sanat ekosistemini geliştirecek, uluslararası standartlara uygun üretimler yapan sanatçılara yer veriyoruz. Aynı zamanda, yeni sesleri keşfetmeyi ve sanatsal çeşitliliği sağlamayı önemsiyoruz.
Ç.A.U.: Sanatçılarınızı uluslararası platformlara taşımak adına çalışmalarınız var mı? Global sanat piyasasında görünürlük kazanmak için nasıl stratejiler geliştiriyorsunuz?
R.K.: Sanatçılarımızın uluslararası görünürlüğünü artırmak amacıyla çeşitli sanat fuarlarına katılıyoruz. ArtAnkara, Contemporary İstanbul ve Artweeks gibi etkinliklerde yer alarak sanatçılarımızı geniş bir izleyici kitlesiyle buluşturuyoruz. Ayrıca, bu yıl içerisinde yurtdışındaki sanat fuarlarına katılmayı hedefleyerek sanatçılarımızın küresel sanat dünyasında daha fazla tanınmasını sağlamaya çalışıyoruz.

İlhan Harun CAN ‘The Sound of Infinity’ (Seri Resimler)
Ç.A.U.: Kendi koleksiyonunuzu oluştururken nelere dikkat ediyorsunuz? Eserleri seçerken belirli bir kavramsal çerçeve mi oluşturuyorsunuz yoksa tamamen sezgisel mi ilerliyorsunuz?
R.K.: Galerimizin koleksiyonu, sanatsal değeri yüksek, çağdaş sanat sahnesine katkı sunan ve Diyarbakır’ın kültürel bağlamını yansıtan eserlerden oluşuyor. Sezgisel bir yaklaşımın yanı sıra, eserlerin kavramsal derinliğine ve sanatçının uzun vadeli kariyerine katkı sağlayacak potansiyele de dikkat ediyoruz.
Ç.A.U.: Siz aynı zamanda bir sanat eğitimcisisiniz. Bu yönünüzün galerinizin misyonuna nasıl bir etkisi oluyor? Öğrencilerinizin burada sergi açma fırsatı bulduğunu biliyoruz. Galerinizi bir sanat okulu gibi görmek mümkün mü? Burada sadece eser sergilemek değil aynı zamanda sanat üzerine tartışmalar yapmak, birlikte üretmek gibi süreçler de işliyor mu?
R.K.: Galerimizi sadece bir sergi mekânı olarak değil aynı zamanda bir öğrenme alanı olarak görüyoruz. Sanatçılar, küratörler ve akademisyenlerle düzenlediğimiz konuşmalar, atölyeler ve paneller, sanatın farklı yönlerini tartışma fırsatı sunuyor. Ayrıca genç sanatçılar ve öğrenciler için rehberlik programları düzenleyerek onların sanat dünyasına adım atmalarını destekliyoruz.

Ömer EKEN ‘Bekleyenler’ 50×50 cm T.Ü.Y.B. 2024
Ç.A.U.: Diyarbakır’daki ve diğer şehirlerdeki sanat kurumları, bağımsız inisiyatifler ve galerilerle nasıl bir etkileşim içindesiniz? Ortak projeler ya da işbirlikleriniz var mı?
R.K.: Bölgedeki bağımsız sanat inisiyatifleri ve kültür merkezleri ile iletişim halindeyiz. Ortak projeler geliştirmek ve sanatçılarımızı farklı platformlara taşımak için iş birlikleri yapıyoruz. Ulusal ve uluslararası sanat ağlarına dahil olmak, bölgedeki sanatçılar için önemli fırsatlar sunuyor.
Ç.A.U.: Son olarak, dijital dünyaya gelirsek… Online sanat platformları, sosyal medya ve dijital araçlar sanat eserlerini sergileme ve satma konusunda yeni fırsatlar sunuyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Galeriniz bu tür dijital araçları kullanıyor mu?
R.K.: Dijital platformlar, sanat eserlerini sergileme ve sanatçılara daha geniş bir kitleye ulaşma imkânı sunuyor. Biz de sosyal medyayı aktif kullanarak sergilerimizi, sanatçılarımızı ve etkinliklerimizi tanıtıyoruz. Ayrıca, online sanat platformları aracılığıyla sanat eserlerinin dijital ortamda da görünür olmasını sağlıyoruz. Dijital dünya, sanatın sınırlarını genişletmek için önemli bir araç ve bu alandaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
