
SANATORIUM, Didem Erbaş‘ın Toprak Parçasının Koptuğu An başlıklı kişisel sergisine 7 Mart – 3 Mayıs 2025 tarihleri arasında ev sahipliği yapıyor. Toprak Parçasının Koptuğu An, canlı türlerinin varoluş ve yokoluş süreçlerini, mekânsal kurgular üzerinden çok katmanlı bir bakışla çeşitli malzemeler ve medyumlar aracılığıyla inceliyor. Serginin merkezinde yer alan yerleştirme, plastik şişe, epoksi, fosfor pigmenti, latex, kurşun, metal ve seramik gibi farklı malzemelerle üretilmiş parçalardan oluşuyor. Bu parçalar, gridli bir yapı ve alüminyum kaideler üzerinde konumlanarak, hem yeryüzüne hem de yer altına dair bir kesit sunuyor. Bir labirent formunda görünen bu sistem, 18. yüzyılda geliştirilen strateji oyunu “Das Kriegspiel”e göndermede bulunarak, mekânsal hareketlilik ve yerinden edilme konularını vurguluyor. Yerleştirmedeki kutular, saklı nesneler ve videoların sunumu bir zooloji ya da arkeoloji müzesini anımsatıyor. Grid yapısı ise yerleştirmedeki video işlerde görülen “hedef” simgesini taklit ediyor. Videolardaki yukarıdan sessizce izleyen insansız hava araçlarını andıran bakış, gözetim ve kontrol mekanizmalarına işaret ediyor. Sergi mekanına yayılan diğer işlerde, yerin altına ve biyolojik süreçlere dair referanslar bulunuyor. Bu nesneler laboratuvar ortamında üretilen mikroorganizmaları ve yer altındaki boruları anımsatıyorlar. Sanatçının ölmüş böcekler, şarj kabloları, salyangoz kabukları gibi nesnelerin güneş ışığına ve kimyasal boyalara maruz bırakılmasıyla oluşturduğu fotogramlar, Londra’daki “The Warburg Institute” ve Türkiye’deki omurgasız fosiller üzerine yaptığı araştırmaların bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Çizimlerde yer alan fosfor pigmentleri UV ışıklarla belirginleştirilerek, askeri görüntüleme teknolojilerinde kullanılan hedef belirleme sistemlerine referans veriyor. Duvara yansıtılan video iş, Helen Brecht’in kendi sesiyle okuduğu bir metinle birlikte, farklı görüntülerden oluşuyor. Siyah-beyaz SEM (Scanning Electron Microscope) görüntüleri, mikro düzeyde farklı nesne ve materyallerin yapısını ortaya koyarken, anonim savaş videoları ve canlıların direnme stratejilerini sorgulayan videolarla bir araya geliyor. Şiddetin, gözetimin ve hayatta kalma mücadelesinin keskinleştiği bu görüntüler, video ile yerleştirme arasında organik bir bağlantı kuruyor. Didem Erbaş’ın malzeme ve arşiv temelli pratiğine dayanarak oluşturduğu “Toprak Parçasının Koptuğu An”, sanatçının doğa ve teknoloji, biyoloji ve gözetim, hafıza ve yok oluş konuları arasındaki araştırmasını katmanlı bir yerleştirme ile sunuyor. Sanatçı hakkında: Didem Erbaş, İstanbul doğumlu bir sanatçıdır ve şu anda İstanbul’da yaşamakta ve çalışmaktadır. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden Resim bölümünde lisans ve Sabancı Üniversitesi’nden Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Tasarımı alanında yüksek lisans derecesini tamamlamıştır. Çalışmaları, yaşadığı coğrafya olan Türkiye’nin sosyo-politik meselelerine odaklanmaktadır. Coğrafya, barınma, iz sürme ve mekânın dönüşümü gibi konuların yanı sıra, mimari yapılar, değişen perspektifler ve insanın doğa üzerindeki etkisi işlerinin temel temalarını oluşturur. Savaş stratejileri, insansız hava araçları ve küçük kara canlılarının kendi dünyalarında nasıl bir arada var olduklarını, insan kaynaklı yıkımın arka planının izini sürüyor. IKSV desteğiyle Fransa’da Cite Internationale des Arts’ta misafir sanatçı programına katılmıştır. Ocak-Şubat 2024 tarihleri arasında SAHA Vakfı’nın desteğiyle Londra’daki Delfina Foundation’da araştırmalarına devam etmiştir. Son olarak 2024’te Turkish – American Society desteğiyle New York’taki SVA (School of Visual Arts)’a katılmıştır. Şu anda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Sanatta Yeterlik programına devam etmektedir. |
SANATORIUM presents Didem Erbaş’s solo exhibition As the Land Falls Apart from March 7 to May 3, 2025. As the Land Falls Apart examines the processes of existence and extinction of living species through spatial constructions, employing a multilayered perspective across various materials and mediums. The installation at the center of the exhibition is composed of elements made from various materials such as plastic bottles, epoxy, phosphorescent pigment, latex, lead, metal, and ceramics. These elements are positioned on a gridded structure and aluminum pedestals, offering a cross-section of both the earth’s surface and the underground. This labyrinth-like system references Das Kriegspiel, an 18th-century strategic war game, highlighting themes of spatial mobility and displacement. The presentation of hidden objects and videos within the installation evokes a zoological or archaeological museum. The grid structure mimics the “target” symbol seen in the video works within the installation. The aerial, drone-like gaze silently observing from above alludes to surveillance and control mechanisms. Other works throughout the exhibition reference the underground and biological processes. These objects evoke laboratory-grown microorganisms and underground pipelines. The artist’s photograms—created by exposing objects such as dead insects, charging cables, and snail shells to sunlight and chemical dyes—result from her research at The Warburg Institute in London and her studies on invertebrate fossils in Turkey. The neon pigments on the drawings become visible under UV light, referencing target-tracking systems used in military surveillance technologies. A video projected onto the wall features a text read by Helen Brecht, accompanied by various visuals. The black-and-white SEM (Scanning Electron Microscope) images reveal the microstructures of different objects and materials, interwoven with anonymous war footage and videos that investigate the survival strategies of living beings. These sharp juxtapositions of violence, surveillance, and the struggle for survival create an organic link between the video and the installation. Drawing from Didem Erbaş’s material and archive-based practice, As the Land Falls Apart presents the artist’s research about nature and technology, biology and surveillance, memory and extinction through a multilayered installation. About the Artist: Didem Erbaş is an artist born in Istanbul, where she currently lives and works. She earned her BA in Painting from Mimar Sinan Fine Arts University and her MA in Visual Arts and Visual Communication Design from Sabancı University. Her practice engages with the sociopolitical issues of geography she lives in while exploring themes such as land, habitat, tracking, and spatial transformation. Architecture, shifting perspectives, and the human impact on nature are at the center of the concerns of her work. Through her research, she investigates war strategies, unmanned aerial vehicles, and the coexistence of small terrestrial creatures in relation to the traces of human-induced destruction. She was an artist-in-residence at Cité Internationale des Arts in France with the support of IKSV. In January – February 2024, she continued her research at Delfina Foundation in London, supported by SAHA Foundation. Most recently, in 2024, she participated in the School of Visual Arts (SVA) in New York with the support of the Turkish-American Society. She is currently pursuing her PhD degree at Mimar Sinan Fine Arts University. |