Théodore Duret: Manet ve Fransız İzlenimcileri – 5

Share Button
Édouard Manet, Kırda Öğle Yemeği, 1862 – 1863, T.ü.y.b. 81,9 cm × 104,5 cm. Orsay Müzesi.

IV. Kırda Öğle Yemeği (Le Déjeuner sur l’herbe)[1]

Çeviren: John Ernest Crawford Flitch

İngilizceden çeviren: Deniz Gökduman

1863 yılında Édouard Manet otuz bir yaşındaydı. Resimlerinde giderek kişisel bir anlatım arayışına yönelen sanatçı, sonunda arzuladığı cesur çıkışı Kırda Öğle Yemeğiile başardı: yenilikçi dehası tam boy ortaya çıkmıştı.

Manet, 1863’ün başında tamamladığı bu büyük boyutlu tabloyla Paris Salonu’na başvurdu; eser reddedildi. O yıl yalnızca Manet değil, pek çok genç sanatçı jüri tarafından elenmişti. Tepkiler büyüyünce, imparator III. Napoléon[2] devreye girdi; resmî Salon’un yanı sıra, reddedilen yapıtların sergileneceği ayrı bir bölüm —Salon des Refusés / Reddedilenler Salonu— açılmasına izin verdi. Bu istisnaî sergide Bracquemond[3], Fantin-Latour[4], Harpignies[5], Pissarro[6], Whistler[7] ve Manet gibi isimler yer aldı. Kırda Öğle Yemeğidevasa boyutları sayesinde neredeyse resmî Salon’daki tablolar kadar dikkat çekti; fakat bu dikkat övgüden çok öfke ve istihzaydı. Eser, tekniğiyle, konusu ve estetik anlayışıyla dönemin “doğru” kabul edilen her ölçüsüne ters düşüyordu.

Manet’nin tuvalinde alışıldık chiaroscuro[8]—klasik ışık-gölge karşıtlığı—yerini yan yana konmuş, geçişsiz parlak renklere bırakmıştı. Akademiler, parlak tonların arasına mutlaka yumuşak gölgeler serpiştirmek gerektiğini öğütlerken, Manet bütün yüzeyi ışıkla doyuruyor, gölgeleri bile renkli tonlarla kuruyordu. Alışılmış karanlık-palete alışkın seyircinin gözünde tablo, tek kelimeyle “bariolage”[9]çılgınca bir renk yaması—görünüyordu. Oysa Manet, atölyelerde hüküm süren yapay gölgelerin gerçek gündüz ışığını nasıl boğduğunu sezmiş, tuvalini açık gökyüzü gibi parlatarak buna başkaldırmıştı.

Giorgione ya da Titian, Pastoral Konser, T.ü.y.b. 105 cm x 136,5 cm. Louvre Müzesi.

O dönemde büyük ebatlı bir tuval yalnız “yüce” konular için ayrılırdı: tarih, mitoloji, din… Manet ise çimenlerin üzerine kurulmuş sıradan bir piknik sahnesi seçti. İki burjuva erkek çağdaş giysiler içindeydi; yanlarındaki kadın çıplaktı, arka planda da suya giren başka bir kadın görünüyordu. Ressam, Venedikli Giorgione’nin[10] Pastoral Konserindeki (Louvre) çıplak-giyinik figür birlikteliğinden esinlenmişti; fakat halk gözünde bu realist çıplaklık “idealleştirilmemiş” olduğu için edebe aykırı sayıldı. Süslü geçmiş kostümleri ya da alegorik maskeleri reddeden bu “vulgar”[11] gerçekçilik toplumsal terbiyeye karşı bir tahrik olarak yorumlandı.

Kırda Öğle Yemeği, iki Salon’un da en meşhur—aynı zamanda en tartışmalı—tablosu oldu. Manet’nin beklediği şöhret gelmişti, fakat beklediği saygınlık değil. O, yeteneğinin ve öncülüğünün takdir edileceğini umarken, Paris onu “cüretkâr bir aykırı” olarak damgaladı. Böylece sanatçı ile kamuoyu arasında başlayan kopuş, ömrünün sonuna dek sürecek kalıcı bir çatışmaya dönüştü.

Manet bu yapıtla, salt bir resim değil, gelenekle bağlarını koparan bir manifesto yaratmıştı: gölge yerine renk, ideal yerine güncel an, klasik yücelik yerine modern hayat… Kırda Öğle Yemeği ile sanat tarihinde yeni bir perde açıldı; ama perde açılırken salondaki çoğu izleyici gözlerini kamaştıran bu ışığa alışmakta epey zorlandı.


[1] Théodore Duret, Manet ve Fransız İzlenimcileri: Pissarro, Claude Monet, Sisley, Renoir, Berthe Moriset, Cézanne, Guillaumin, Grant Richards, Çev. J.E. Crawford Flitch, S.22-28, 1910: Londra

[2] III. Napoléon: (1852’ye değin Louis-Napoléon, tam adı: Charles Louis Napoléon Bonaparte, 20 Nisan 1808, Paris – 09 Ocak 1873, Chislehurst, İngiltere), 1848-1852 yılları arasında Fransa Cumhurbaşkanlığı yapmış, sonrasında tertiplediği darbeyle cumhuriyeti yıkarak imparatorluğunu ilan etmiştir. Son Fransa imparatoru olarak 1870’e kadar hüküm sürmüştür.

[3] Félix Henri Bracquemond: (22 Mayıs 1833 – 29 Ekim 1914), Fransız ressam, gravür sanatçısı ve baskı sanatçısıydı.

[4] Henri Fantin-Latour: (14 Ocak 1836 – 25 Ağustos 1904), çiçek resimleri ve Parisli sanatçı ve yazarların grup portreleriyle tanınan bir Fransız ressam ve litografçıydı.

[5] Henri-Joseph Harpignies: (28 Haziran 1819 – 28 Ağustos 1916), Barbizon okulundan Fransız manzara ressamıydı.

[6] Jacob-Abraham-Camille Pissarro: (10 Temmuz 1830, St. Thomas, Charlotte Amalie, ABD Virgin Adaları – 13 Kasım 1903, Paris, Fransa), izlenimci Fransız ressam.

[7] James Abbott McNeill Whistler: (11 Temmuz 1834 – 17 Temmuz 1903), ABD doğumlu, Büyük Britanya kökenli ressam. Resimde aşırı duygusal ve ahlaksal konulara karşı çıkan sanatçı “sanat için sanat” anlayışını benimsedi.

[8] Chiaroscuro: Işık-gölge, sanatta karanlık ve aydınlığın oluşturduğu zıtlık için kullanılan bir terimdir.

[9]Bariolage” kelimesi, Fransızcadır ve temel anlamıyla “karma karışık, uyumsuz renklerin bir araya getirilmesi”, “renk cümbüşü” ya da “alaca bulaca görüntü” anlamına gelir. Görsel sanatlar bağlamında genellikle aşağılayıcı bir biçimde kullanılır; özellikle bir tablonun aşırı derecede çok renkle doldurulmuş, armoniden yoksun ve göz yoran bir görünüm sergilediğini ifade etmek için tercih edilir.

[10] Giorgione: (yak. 1477/8 – 1510), gerçek adı Giorgio Barbarelli da Castelfranco olan, Yüksek Rönesans akımına yön veren İtalyan ressam.

[11] Vulgar: Sanatta veya kültürde estetikten yoksun, kaba saba veya sıradan bulunan şeyleri tanımlamak için kullanılır.

Share Button

Yorumlar kapatıldı.