Bazen bir bulut gözümüzde ejderha oluverir;
Bir duman, bakarsın, bir ayı oluvermiş, ya da bir aslan,
Derken kuleli bir hisar, bir korkunç kayalık,
İnişli çıkışlı bir dağ, masmavi bir yarımada,
Üstünde ağaçlar, dünyamıza yukardan baş sallayan,
Gözlerimizde havayı deve yapan ağaçlar. [1]
Shakespeare, “Antonius ve Kleopatra”
Dünyaya ilişkin algımız, yalnızca duyularımıza gelen girdilerle belirlenmez, dünyaya dair önceki deneyimlerimizden de güçlü bir şekilde