Batuhan Yıldız: Bir İntiharın Adı: Werther!
Genç Wertherin Acıları (Die Leiden des jungen Werthers), Johann Wolfgang von Goethe (d. 1749, ö. 1832) tarafından 1774 yılında yazılmış bir mektup-romandır.
“Zavallı Wertherin öyküsü hakkında bulduklarımın tümünü elimden geldiği kadarıyla bir araya getirdim ve şimdi size sunuyorum. Bana müteşekkir kalacağınızı biliyorum. Ruhuna ve kişiliğine hayranlık ve sevgi beslemekten, yazgısı karşısında gözyaşı dökmekten kendinizi alamayacaksınız. Şu
Şafak Güneş Gökduman: Todorov’la Fantastik’e Yolculuk
Edebi metinler alanına giren her metin tüm edebi metinlerle ve edebiyatın alt türlerinden biriyle ortak özelliklere sahiptir. Edebiyat eseri, geçmişle ilişkilidir. Bu nedenle her edebiyat incelemesi eserden türe, türden esere doğru bir hareket içerir. Günümüz edebiyatı tür sınıflamasını terkeder gibi görünse de türleri “bir yapıtın edebiyat evrenine bağlanmasını sağlayan ipler” olarak niteleyen Todorov, türlerin varlığını tanımamanın edebi eserin kendinden
Atılım Şahan: Amin Maalof’tan Sabahattin Ali’ye: Doğunun Merdivenlerinde Prima Donna
Amin Maalouf, Fransa’da yaşayan, Fransızca yazan, Lübnan asıllı bir gazeteci. Ekonomist, sosyolog ve edebiyatçı. Afrikalı Leo (Leon lAfricain), Semerkant (Samarcande) ve Tanios Kayası (Le Rocher de Tanios) gibi güzide tarihî romanların yazarı. Hayatının ilk yarısını Lübnan’da bir Hristiyan (Arap mıntıkasında bir “levanten”), diğer yarısını ise Fransa’da bir Arap (Avrupa toprağında bir “sarazen”) olarak yaşamış bir münevver.
Amin Maalouf
Özgen Yıldırım: Ali Miharbi’nin Sanat Yapıtları Üzerinden Uzamla İdeolojinin İmtihanı
Özgen Yıldırım
Sosyolog&Sanat Yazarı
ozgenyil@gmail.com
Dünyanın uzaysal olmayan estetik temsili yoktur artık, uzay dışında hiç bir şey gerçekleşmez. Kelimeler, yalnızca bir mekân sunarlar… “Yves Bonnefoy”
Ya ‘zaman’, o nerede?
Sadece lafzi anlamda ‘dil’ de mi?
Modern zamanların ve bu zamanların içindeki post’sal dalgalanmaların birlikte, birikimsel olarak ilerlerken üzerinde uzlaşmaya varılabilecek en önemli noktanın, vizüel ve uzaysal olanın, zamansal
Asiye Aydan Çakar: Tanrıça’nın İzinde Bir Çöl Masalı
(Bab’AZİZ, Yön: Nacer Khemir)
Adı “Çölde bir kez uyuyan, asla aynı kişi olarak uyanmaz” olan bir masal anlatsaydım, “bir zamanlar yakışıklı bir prens varmış ve bir ceylanı takip ederek hakikate koşmuş” diye başlardım. Ama bu masal zaten anlatıldı ve güneşe pervane olan kahramanların ruhları sonsuzluğa ulaştı.
Masalın anlatıcısı Nacer Khemir Tunuslu bir yönetmen ve Bab’Aziz, yönetmenin çöl üçlemesinin son filmi. Ruhunu arayan bir derviş
Lütfiye Bozdağ: Suç Tarihinden “Unutmamak” Üzere Bir İz…
Sanatçılar yaşadıkları topraklarda tarih boyunca işgallerin, katliamların, zulmün tanığı oldular. Bu toprakların egemen muktedirleri yaptıkları zulmü, işkenceyi unutturan politikalarıyla, toplumu belleksizleştirmek istediler, tıpkı 1993 yılında Madımak Otelinde yakılan aydınlar gibi.
2 Temmuz 1993′te Madımak Oteli’nde gerçekleşen kitlesel linç eylemi ile 35 yazar ve şair ateşe verildi. Ortaçağ zihniyetini aratmayan bir vahşetle insanlar diri diri yakıldı.