Hülya Aydar: Ruhsallıkta Düşlerin Olanağı Üzerine

Share Button

Eda Çığırlı’nın “Düşler” sergisinden esinle…

Düşler öyle bir kesişme noktasında duruyorlar ki hem felsefe-bilim geleneğine hem din-mitoloji ağına hem de sanata sızmışlar, şekil alırken şekillendirmiş, anlatırken anlatılmışlar. Düşlerin bu karmaşık varoluşu gerçeklikle karşıtlık konumunu sorgulatırken özellikle beni olanağı ve kaynağı ile ilgili düşünmeye götürdü. Bu yolculuk düşlerin ruhsallıktaki yerine bakmamı kaçınılmaz kıldı,

DEVAMINI OKUYUN
Share Button

Nuray Yılmaz: Unutturmanın Politikasına Karşı Hatırlamanın Sanatı: Eda Çığırlı’nın Hafıza Adlı Sergisinin Düşündürdükleri

Share Button

Bir gün hafızamızı kaybedecek olmak düşüncesi hepimizi korkutur. Çünkü hafıza demek kimlik demektir, varlığımızın bilincine varmaktır. Gelecek, geçmişin şimdideki tezahürü olan hafızanın üzerinde inşa edilir. Yoko Ogawa bu temel korkulardan biri olan hafızanın yitimi korkusunu, distopik bir roman olan Hafıza Polisi’nde işlemiş.[1]

Hafıza polisi, adı bilinmeyen bir adada geçer. Bu adada bazı nesneler günbe gün kaybolur, önce şapkalar, sonra kurdeleler

DEVAMINI OKUYUN
Share Button