A. Mümtaz İdil: Hitit Bir Uygarlıktı, Çorum Sahiplenmedi

Share Button

Çorum Anitta Oteli’nin girişinde gelecek misafirleri bekliyordum. Çorum Hitit Festivali’nin bilmem kaçıncı yılı. Lada’dan kırma bir beyaz Renault tam önümde durdu, ister istemez geri çekildim. Arka kapı açıldı ve tüm heybetiyle Kurthan Fişek belirdi. Yüzüme bile bakmadan, “Gürer geliyor,” dedi. “Ona eskortluk yaptık.”

Artık aramızda olmadığı için rahat yazıyorum. Sabah gazetesinin en renkli günlerinde Aktüel dergisini çıkartırken birlikte çalışmıştık.

DEVAMINI OKUYUN
Share Button

A. Mümtaz İdil: Solcu Olmak Sigarayı Bırakmaktan Daha Zor Elbette

Share Button

Siyasî olarak baskı altına alınmış, kısmî özgür toplumlarda sanat da zorunlu olarak baskı altına girer. Uzun süredir baskı altında bulunan toplumlarda ise sanat mutlaka bir başkaldırı olarak kendini gösterir; ama bizim ülkemizde bu söz konusu değildir, zira zaten bir özgürlük ortamından göreceli biçimde en baskıcı döneme ulaşılmıştır. Bunun doğal sonucudur belki, baskıyı henüz üzerinde hisseden daha az okumuş kesim, başına gelen tüm belaları da sanat

DEVAMINI OKUYUN
Share Button

A. Mümtaz İdil: Edebiyatın Yoksulluk Günleri

Share Button

Yazı hayatıma edebiyat ile başladım. İlk yazım Dönemeç ve Türkiye Yazıları’nda aynı anda çıkınca, Ahmet Say ile Cemal Süreya’dan hafif yollu bir de fırça yedim. İlk yazımdı. Çok önemsiyordum, bir yerde çıkmayınca, öteki tarafa göndermiştim çocukça.

Şimdi artık öylesine uzak günler ki o günler. Edebiyatın, sanatın yerlerde süründüğü, kimsenin yüz vermediği alanlar olarak tarihe gömüldü. 12 Eylül faşizmi, silahlar, bombalarla birlikte kitapları

DEVAMINI OKUYUN
Share Button