Hakan Erol: Swastika Geceleri

Share Button

Yeryüzünde yalnızca iki devlet kalmıştır: Alman İmparatorluğu(Avrupa ve Afrika’da) ve Japon İmparatorluğu(Asya, Avustralya ve Amerika kıtasında). Alman İmparatorluğunda kilise ve devlet bir duruma gelmiş ve Führer, Papa olmuştur. Kiliselerde töreni yönetme işini rahipler değil, Şövalyeler yapmaya başlamıştır. Bu imparatorlukta Hıristiyanlık, kadınsı bir din olmasından dolayı yasaklanmış, Yahudilik tamamen yok olmuş, Hitler İncili diye birtakım kurallar silsilesi

DEVAMINI OKUYUN
Share Button

Hakan Erol: Suphi Varım ve Simirna Kızılı

Share Button

Suphi Varım’ın birçok kitabı bulunmasına rağmen, onu Simirna Kızılı’yla tanıdım. Kitabı bitirdiğimde “işte bu!” diye bağırdığımı hatırlıyorum. Kendimi iyi bir polisiye okuyucusu olarak atfederim, güvenirim kendime yani. Simirna Kızılı bende işte böyle bir etki yarattı. Hemen onun ardından da Karanlığımın Kızıl Geçidi… Suphi Varım’a, iki ayda bir çıkan polisiye dergi olan, 221B Dergi’nin ilk sayısında da rastlamıştım. İlk sayısından

DEVAMINI OKUYUN
Share Button

Hakan Erol: Kuşlar Yasına Gider

Share Button

Öncelikle itiraf etmeliyim ki Hasan Ali Toptaş’la henüz daha yeni tanıştım. Yani uzun süredir okumayı aklıma koymuştum ama birtakım sebeplerden ötürü elim bir türlü gitmemişti; alıp, okumaya… En son bir arkadaşımKuşlar Yasına Gider kitabının fotoğrafını bana atıp fikrimi sorduktan sonra okumaya karar verdim. Beni iten biraz da bu oldu, iyi ki itti, arkadaşıma içten teşekkür ediyorum, çünkü bu romanın hemen ardından bir yarışmada ödül kazanmış

DEVAMINI OKUYUN
Share Button

Hakan Erol: Cem Kertiş’le, Yazmak Üzerine

Share Button

ODTÜ Felsefe Bölümü mezunu Cem Kertiş; hayatla bir kavga veren, hayatın içinde bir yazar olarak mücadele yürüten bir isim. Hala MSM’de Yazarlık Bölümü’nde, Psikoloji ve Felsefe derslerine girmektedir. İlk romanı Yüzümdeki Sen, İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıktı. Röportajın sorularını hazırlarken ve cevapları okurken kendi adıma müthiş keyif aldım diyebilirim. En önemlisi de çok güzel dersler çıkardım. Aynı tadı almanız dileğiyle,

DEVAMINI OKUYUN
Share Button

Hakan Erol: Prometheus Desmotes (Zincire Vurulmuş Prometheus)

Share Button

Mitolojinin kökü “mit”ten gelir. Mit, masal demektir. Antik Yunan’da yaşayan insanlar, çözemedikleri, anlayamadıkları ya da bilmedikleri her şeye, olağanüstü bir anlam yükleyip onları mitleştirmiştir. O dönemde yaşayan insanlar, çevreyi ve doğayı anlayacak bilgi birikimine sahip değildi. Mesela yağmur ve fırtınanın çıkmasının sebeplerini bilmedikleri için, düş ve hayallerini yardıma çağırmışlardır. Her toplumun kendine özgü farklı mitleri vardır.Antik

DEVAMINI OKUYUN
Share Button

Hakan Erol: Sis ve Gece

Share Button

12 Temmuz 1960 yılında Gaziantep’te doğmuştur Ahmet Ümit. Polisiye türü denildiği zaman, son zamanlarda akla ilk gelen isimlerden biridir. Ahmet Ümit, 1980’lerin sonuna doğru gittiği Moskova’da, Moskova Sosyal Bilimler Akademesi’nde eğitim gördü. Burada şiir yazmaya başladı. Sokağın Zulası adlı şiiri aynı yıl içinde yayımlandı. 1992 yılında ilk öykü kitabı olan Çıplak Ayaklıydı Gece’yi yazdı. Bu kitap ödül de aldı aynı zamanda.

DEVAMINI OKUYUN
Share Button