Hülya Küpçüoğlu, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu ve doktorasını yine aynı bölümde tamamladı. 1993-2007 yılları arasında konstrüktivist resimler, kolajlar ve üç boyutlu çalışmalar yaptı. Video art ve posta sanatı projelerinde yer almasının yanı sıra ulusal ve uluslararası video art, posta sanatı projeleri de düzenleyen Küpçüoğlu, 2007’den itibaren popüler kültürle ilgilenmeye başladı ve popüler kültürü ele aldığı resimlerinde Yeşilçam dönemi Türk filmlerinde rol alan sanatçı portrelerini, film karelerini konu edindi. Popüler kültür imgeleri ve güncel olaylarla ilgili sanatsal çalışmalarını sürdüren Hülya Küpçüoğlu aynı zamanda AICA (Uluslararası Eleştirmenler Derneği) üyesidir ve sanat üzerine yazı ve röportajları çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmıştır. Bu yazı ve röportajlarını Çağdaş Sanat Söyleşileri başlığı adı altında iki ayrı kitapta toplamıştır. İlki 2019 yılında ikincisi Temmuz 2021’de Anima Yayınları tarafından yayımlanan Çağdaş Sanat Söyleşileri yaklaşık 20 yıllık bir sürece ışık tutuyor.
**********
Şafak Güneş Gökduman: Öncelikle kendinizden bahsedebilir misiniz? Yazmaya nasıl başladınız?
Hülya Küpçüoğlu: Adapazarlıyım. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümünü bitirdim. Yazmaya her zaman meraklıydım. Şimdi çok vakit bulamasam da okul dönemlerinde ve sonrasında çok okurdum. Sahaflar, kitabevleri birinci gezme ve buluşma mekanlarımdı. İlk kişisel sergimi 2000 yılında açtım. 1999 yılından itibaren de röportajlar yapmaya başladım. İlk röportajım Sanat Çevresi dergisinde yayınlandı. Sanıyorum o dönemlerde yazarlığa başlayanların çoğunun, yazılarını yayınlayan dergidir Sanat Çevresi. Bildiğiniz gibi rahmetli Hamit Kınaytürk’ündü. Vefatından sonra maalesef dergi devam etmedi ama röportajlarım ve sergi tanıtım yazılarım farklı mecralarda devam etti.
Ş.G.G.: Hem sanatçı hem de sanat eleştirmeni hem de akademisyensiniz. Hepsini bir arada sürdürmek oldukça zor olmalı. Bu durumun avantaj ve dezavantajları nelerdir?
H.K.: Benim akademisyenliğim çok eski yıllara dayanmaz. Aslında her ne kadar 2009 yılından beri farklı üniversitelerde saat ücretli dersler versem de son 4 yıldır kadrolu olarak çalışıyorum.. Şu anda Ayvansaray Üniversitesi Resim Bölümünde çalışıyorum. Hem bir sanatçı olmak hem de yazarlık yapmanın aynı zamanda gençlerle bir arada olmanın bana iyi geldiğini düşünüyorum. Bir kere çok yönlü düşünmemi sağlıyor. Röportaj yapmayı seviyorum. Hep merak etmişimdir sanatçıların kendi ağızlarından çıkanı. Sergileri konusunda veya başka konularda ne söylemişler? Hem sorulması gerekenleri hem de merak ettiğim şeyleri soruyorum diyebilirim. Sanatçı/yazar olunca nedense bazı sanatçı veya galerici şöyle söyleyebiliyor: yazar mısın, sanatçı mısın? Bu beni çok şaşırtıyor. Çünkü Türkiye’de de dünyada da çok örnek var hem yazılar, kitaplar yazan, küratörlük yapan ama aynı zamanda sanatçı olan. Bu ayırımları yapanlar neden yapıyor bilemiyorum. 21. yüzyılda artık bunları konuşmamak lazım.
Ş.G.G.: Çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanan söyleşilerinizden oluşan Çağdaş Sanat Söyleşileri adlı kitabınız yeni yayımlandı ama bu ara yazılı mecralarda göremiyoruz sizi.
H.K: Son yıllarda yazılı mecralarda söyleşileri azalttığım doğru. Ancak 2019 haziran ayında instagram söyleşileri yapmaya başlamıştım. Son aylarda artık sadece youtube kanalım için içerik üretip, yayınlıyorum. Hülya Küpçüoğlu youtube kanalında, şimdiye kadar olduğu gibi sadece ressam/küratör/galerici değil, sanatın farklı alanlarından da sanatçıları, yazarları, sinemacıları ağırlamaya başladım. Çok keyif aldığım bir mecra. Severek yapıyorum.
Ş.G.G.: 2019 yılında Çağdaş Sanat Söyleşileri adlı bir kitabınız yayımlanmıştır. Geçen ay Çağdaş Sanat Söyleşileri 2’yi çıkardınız. Bu iki kitabı düzenlerken nasıl bir yöntem izlediniz?
H.K: Röportajlarım çok farklı gazete, dergi ve internet sayfalarında yayımlanmıştı.. Ancak en uzun soluklu röportaj yaptığım yer Haber Türk gazetesi idi. Dolayısıyla ilk kitapta sadece orada yaptığım röportajlardan bir derleme yaptım. İkinci kitabın hazırlıkları ise 2008-2009’larda zaten başlamıştı. O zamanlardan beri kitap yapmak istiyordum. Dolayısıyla bilgisayarımda bir klasöre bazı dosyaları kaydetmeye başlamıştım. 2. kitap 1999-2021 yılları arasında yapmış olduğum röportajlardan bir derlemedir. Elbette yer olmadığı için koyamadığım pek çok röportaj da var.
Ş.G.G.: Bu iki kitapta yer almayan röportajları başka bir kitap projesinde değerlendirmeyi düşünüyor musunuz?
H.K: Şu anda eski röportajlarıma dair yeni bir kitap projem yok. Sonra fikrim değişir mi bilemiyorum ama bundan sonra başka kitaplar yazmak istiyorum.
Ş.G.G.: Söyleşilerinizden önce bir ön hazırlık yapıyor musunuz yoksa o anda aklınıza geleni mi soruyorsunuz?
H.K: Ön hazırlık mutlaka yaparım. Sanatçıyla veya sergisiyle ilgili çalışırım. Genelde karşılıklı gelerek röportaj yapmayı severim ancak olamıyorsa, mail aracılığı ile yaptığım olmuştur. Karşılıklı yapılan röportajın daha akıcı olduğunu düşünüyorum. Ben her ne kadar sorular hazırlasam da karşımdakinin verdiği yanıtlar üzerinden de yeni sorular türetmeyi severim.
Ş.G.G.: Kitapta söyleşiler kronolojik bir sırayla mı okunuyor?
H.K: Kötü bir arşivci olduğumu söylemem lazım. Maalesef bazı röportajların tam çıkış yılı/ayı veya yeri konusunda bilgiye ulaşamadık. Dolayısıyla söyleşiler alfabetik sıraya göre yerleştirildi.
Ş.G.G.: Son olarak biraz da resme dair sormak isterim, salgınla birlikte resim sanatı alanında sergiler azalsa da devam etti. Sizin önümüzdeki aylarda kişisel sergi projeleriniz var mı?
H.K: Salgın sürecinde, atölyemde yeni resimler yaptım. Yapmaya da devam ediyorum. Ancak yakın zaman için kişisel bir sergi projem yok.