E. Gros-Kost: Courbet Zamanındaki Anılar (VIII. KAVGALAR)

Share Button

VIII. KAVGALAR[1]

Çeviren: Deniz Gökduman

Mavi dudaklar ve derideki morluklar, halkın hoşuna giden iki şeydir.

Şarap lekesi ve morarma, en güçlü ve en cesur olanları gösterir.

Bundan ötürü, sürekli sarhoşluklar ve sürekli kavgalar yaşanır.

Courbet, halkın içinden gerçek biriydi. Bununla övünürdü ve haklıydı.

Şaraptan çekinmezdi; ama dayağa daha az yatkındı. Bir kadeh dolusu içki ona bir yumruk dövüşünden daha cazip gelirdi. Yine de gerekirse dövüşürdü.

Hiçbir

DEVAMINI OKUYUN
Share Button

E. Gros-Kost: Courbet Zamanındaki Anılar (VII. KADEHLER ARASINDA… YÜKSELSİN KALPLER!)

Share Button

VII. KADEHLER ARASINDA… YÜKSELSİN KALPLER![1]

Çeviren: Deniz Gökduman

 “Şarapla ayaklanmak, — iyi yürümek için iyi içmek, — işte uzun ömür sürmek isteyen neşeli insanların mottosu.”

“Şarapla ayaklanmak” Courbet’nin de parolasıydı. Çok içerdi ve çok üretirdi.

Münih yolculuğu onun için çifte bir zafer oldu. Resimleri büyük beğeni topladı. Ama ondan da önemlisi, bira içme başarısıydı: herkesi solladı.

Bu yolculuğu anlatma biçimi çok kendine

DEVAMINI OKUYUN
Share Button

E. Gros-Kost: Courbet Zamanındaki Anılar – 6 (GERÇEKÇİ)

Share Button

VI. GERÇEKÇİ[1]

Çeviren: Deniz Gökduman

Bir diğer takıntısı da kendinde Asurî bir profil bulmaktı. 

Yüzüne bakıldığında, doğrusu, rahip Gorenflot’a benziyordu. 

Ne var ki, kendi deyimiyle, profilinde bakışları duraklatan ve insanı huzursuz eden tuhaf bir yan vardı. 

O ince ve uzun burnu, gür sakalların arasına dalar gibi hatırlıyoruz hep. 

Bize sorarsanız, bu görüntüde hiçbir Asurluluk yoktu, tam tersine. 

Biz ona bakarken, aklımıza hep I.

DEVAMINI OKUYUN
Share Button

E. Gros-Kost: Courbet Zamanındaki Anılar – 5 (Ressam)

Share Button

V. RESSAM[1]

Çeviren: Deniz Gökduman

Besançon’daki Père Fessier’nin birahanesindeydik. 

— O da öldü, zavallı Père Fessier! 

Mart birasından soğuk bir kutu içerken, uzun pipolarımızı tüttürüyorduk.

Courbet, o gün keyifsizdi. 

Akşamı, aniden ve nedensizce, göğsünüze katıksız bir katır tekmesi gibi inen o huysuz çıkışlarından biriyle açtı. 

Bu bize yetmişti; hemen anlamıştık. 

Ona bir şeyler eksikti: esnek bıçağı, bir tuvali ve

DEVAMINI OKUYUN
Share Button

E. Gros-Kost: Courbet Zamanındaki Anılar – 4 (Şantaj Hikâyesi)

Share Button

IV. Şantaj Hikâyesi[1]

Çeviren: Deniz Gökduman

— «Sizi seviyorum ve size ait olmak istiyorum. Bir dâhi, en içten hayranlarından birini geri çeviremez. Hayatımda büyük talihsizlikler yaşadım. Aldatıldım, iftiraya uğradım, zulme maruz kaldım. Her şeyden bıkmıştım ve ölmek üzereydim ki sizi gördüm. — Kim olduğumu öğrenmeye çalışmayın.»

«Sizi sık sık gördüm, ama siz beni tanımıyorsunuz. Hatta asla tanımayacaksınız.»

«Sadece size yazmak istiyorum. Tüm

DEVAMINI OKUYUN
Share Button

E. Gros-Kost: Courbet Zamanındaki Anılar – 3 (İnatçılık)

Share Button

III. İnatçılık[1]

Courbet, bir şeyi istediğinde gerçek bir granit kafaydı. Bunu babasından almıştı. Babası bir şeye kafayı taktığında, onu bundan vazgeçirmek imkânsızdı.

Courbet, babasının tavsiyelerine rağmen giriştiği bir av partisine çok gülerdi. Babasının derdi, av köpeğiyle sadece tazıyla avlanabilen av hayvanlarını kovalamaktı.

— Görmüyor musun, derdi Gustave, av köpeğiyle avı kaçıracaksın?

— Neden ki?

— Çünkü av köpeği durur, tazı koşar.

DEVAMINI OKUYUN
Share Button